Ana içeriğe atla

Sesin oluşumu nasıl olur?

Sesin kaynağının. titreşim olduğunu herkes uygun bir çubuğu titreştirerek görebilir. Bir cisim titreştiği zaman doğaldırki çevresindeki havayı da tıt-reştirecektir. Titreşim hareketinin bir bölümünde titreşen cisim çevresindeki havaya basınç uygular. Basınca maruz kalan moleküller çevredeki diğer molekülleri etkiler. Böylece bozucu etki bütün yönlere doğru hareket eder.

Titreşim hareketinin diğer bölümünde ise eisme yakın bölümde kısmi vakum
oluşur ve bu vakum biraz önce basınca maruz kalmış moleküller tarafından işgal edilir. Böylece havada bir eleri-ge-ri hareketi meydana gelimiş olur. Bilim adamları bu olayı sıkıştırma yoğunlaşması ve genişleme olarak tabir ederler. Dikkat edilmesi gereken nokta tek tek moleküllerin değişken olarak bir sıkışma bir genişleme bölgesinde bulunduklarıdır. Çevreye doğru yayılan da dalga hareketidir.
Moleküller değil Enerjisi artan hava molekülleri daha hızlı hareket ettiklerinden büyük enerjili titreşim hareketlerinde hava sıkıştırılır ve hava daha büyük hacıma yayılarak yoğunluğu azalır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Destanların ortaya çıkış hikayesi

İnsanlar ilk çağlarda toplum ve doğa olaylarını anlamakta güçlük çektiler. Her ol onlara önce Tanrıyı düşündürdü: Gök gürlemesi Tanrının hiddetiydi. Yıldırımlj kasırgalar, susuzluklar Tanrının insanlara verdiği cezalardı, insanlar her doğa olj yını korkuyla karışık bir hayranlıkla izledi. Zengin bir hayal dünyası olan ilk insanlar, önemli gördükleri her olayı, olağanüst olay ve hayallerle süsleyerek birbirlerine anlattılar. Yeni olaylarla zenginleşen destanlar, halk arasında yayılarak ortak bir eser haline geldi. Destanlan anlatan her yeni ağız destanlara yalnız bir olay değil, dil ve söyle yiş güzelliği de kattı. Destanlar, başlangıçta manzum oldukları, ezgiyle söylendikleri için halk dilinde uzun süre yaşayabildi. Özkırımlı'nın (1995) Tarih İçinde Türk Edebiyatı adlı yapıtında da belirttiği gibi: "Denilebilir ki, doğayla savaşımın ve toplum biçiminin, yine toplumun ortak düş gücüyle insanın zihninde sanatsal bir biçimde yoğrulması destanları doğurmuş; insanlar toplumun

ilk türk şiiri nedir? ilk türk şiirinin özelliği

İlk Türk Şairleri İslamiyet öncesindeki Türklerde şairlere baksı, kam, ozan gibi adlar verilirdi. Kaş-garlı Mahmud'un Divânü Lûgati't Türk adlı eserinde ve Turfan kazılarında ele geçirilen metinlerde adlarına ve şiirlerine rastlanan ilk Türk şairleri Apnn ÇorTigin, Çuçu, Ki-ki, Kül Tarkan, Asıg Tutung, Pratyaya Şiri, Kahin Kayşı, Çisuya Tu-tung'dur. İslamiyet öncesi Türk şiirinin, şairi bilinen ilk örneklerini Uygurlar'da bulmaktayız. Apnn Çor Tigin'in yazdığı "Bir Aşk Şiiri" adlı ilk Türk şiirinin son parçasının aslı ve çevirisi şöyledir: Yaruk tengriler yarlıkazun Yavaşım birle Yakışıpan adnlmalım Küçlüg biliştiler küç birzün Közi karam birle Külüşügin oluralım... Nurlu tanrılar buyursun Yumuşak huylum ile Birleşip bir daha ayrılmayalım Güçlü peygamberler güç versin Kara gözlüm ile Gülüşerek yaşayalım...

divan edebiyatı kıyafetleri yüz okuma

Dış görünüşü, göz, saç rengini inceleyerek insanlann huylarına dair çıkarımlar yapan bilim Osmanlı'da "İlmü-I kıyafet'ül beşer" ve "İlmü'l feraset" adıyla anılır. Öte yandan, dış görünüşün iç dünyayı yansıtacağı fikri, Divan edebiyatında "kıyafet-name" denilen metinlerin hazırlanmasına yol açmıştır. XV. yüzyılda yaşayan Akşemsettin'in küçük oğlu Hamdullah Hamdi'nin Kıyafetna-me'si bu eserlerin en bilinenidir. XVIII. yüzyıl ozanı İbrahim Hakkı'nın Marifetname'si ise oldukça meşhur başka bir kıyafetnamedir. Kıyafetnameler, kumral, siyah saçları, siyah gözleri över. Bu özelliklere sahip kişilere akıllılık, sabır, zekâ gibi nitelikler yakıştırır. Küçük başı akıl azlığına, büyük başı zekiliğe, uzun dili budalalığa işaret gösterir. Parmaklar, dişler, burun, dil, dudaklar, tırnaklar, kulaklar, benler, saçlar, hatta tüyler, renk, şekil, kalınlık ve incelik bakımından anlamlandırılır. Kıya-fetnamelere göre güzellik öğesi sayıl