Ana içeriğe atla

Göreme açık hava müzesi nerededir? Göreme açık hava müzesi özellikleri?

2. yüzyılın sonlarında Kapadokya'da önemli sayıda hristiyan toplumu bulunmakta idi. Çünkü bu devre ait iki piskopusluk bölgesi bilinmektedir. Bunlardan biri bölgede uzun süre hristiyanlann merkezi olacak olan Kayseri, diğeri de Malatya idi.




3. yüzyılda kuvvetli şahsiyete sahip rahipler bölgeyi dini düşünce ve yaşantının canlı bir merkezi haline getirdiler.

4. yüzyılda Kapadokya üç büyük azizin (Kayseri piskoposu Büyük Basil, kardeşi Nyssalı Gregory ve Nazi an uslu Gregor) memleketi olarak bilinirdi. Bütün hristiyanlık fikirleri, bu hocalar tarafından birleştirilerek yeni bir şekil verilmiştir. Basilin davranış ve doktrinleri bugün bile hristiyan toplumları için önemlidir. jOrneğin kıtlık zamanında tek parça ekmeği
olan bir hristiyana, o ekmeği ikiye bölüp yansım kamı aç birisine vermesini ve kendisini Allah'ın himayesine bırakmasını öğütlemiştir. Basil, çok sofu bir hayatı tercih etmemiş, köy ve kasabalardan yeteri kadar uzakta, toplumların manevi sığmak yeri olarak küçük yerleşim yerleri kurmuştur. Buralarda bir vaizin nezaretinde günlük dini ibadetler yerine ee-tirilmiştir. Fakat bunlar Mısır ve Suriye'de olduğu gibi diğer hristiyanlardan ayrı özel ve imtiyazlı gruplar haline sokulmamışlardır. BasiTin Kapadokya kilisesinde yapmış olduğu önemli bir reform cemaatle dua usulünü yeniden kurmasıdır.

Bugünkü Göreme Açık Hava Müzesi bu eğitim sisteminin başlatıldığı yerdir. Soğanlı, Kılara, Açıksaray aynı eğitim sisteminin daha sonraları görüldüğü yerlerdir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Destanların ortaya çıkış hikayesi

İnsanlar ilk çağlarda toplum ve doğa olaylarını anlamakta güçlük çektiler. Her ol onlara önce Tanrıyı düşündürdü: Gök gürlemesi Tanrının hiddetiydi. Yıldırımlj kasırgalar, susuzluklar Tanrının insanlara verdiği cezalardı, insanlar her doğa olj yını korkuyla karışık bir hayranlıkla izledi. Zengin bir hayal dünyası olan ilk insanlar, önemli gördükleri her olayı, olağanüst olay ve hayallerle süsleyerek birbirlerine anlattılar. Yeni olaylarla zenginleşen destanlar, halk arasında yayılarak ortak bir eser haline geldi. Destanlan anlatan her yeni ağız destanlara yalnız bir olay değil, dil ve söyle yiş güzelliği de kattı. Destanlar, başlangıçta manzum oldukları, ezgiyle söylendikleri için halk dilinde uzun süre yaşayabildi. Özkırımlı'nın (1995) Tarih İçinde Türk Edebiyatı adlı yapıtında da belirttiği gibi: "Denilebilir ki, doğayla savaşımın ve toplum biçiminin, yine toplumun ortak düş gücüyle insanın zihninde sanatsal bir biçimde yoğrulması destanları doğurmuş; insanlar toplumun

divan edebiyatı kıyafetleri yüz okuma

Dış görünüşü, göz, saç rengini inceleyerek insanlann huylarına dair çıkarımlar yapan bilim Osmanlı'da "İlmü-I kıyafet'ül beşer" ve "İlmü'l feraset" adıyla anılır. Öte yandan, dış görünüşün iç dünyayı yansıtacağı fikri, Divan edebiyatında "kıyafet-name" denilen metinlerin hazırlanmasına yol açmıştır. XV. yüzyılda yaşayan Akşemsettin'in küçük oğlu Hamdullah Hamdi'nin Kıyafetna-me'si bu eserlerin en bilinenidir. XVIII. yüzyıl ozanı İbrahim Hakkı'nın Marifetname'si ise oldukça meşhur başka bir kıyafetnamedir. Kıyafetnameler, kumral, siyah saçları, siyah gözleri över. Bu özelliklere sahip kişilere akıllılık, sabır, zekâ gibi nitelikler yakıştırır. Küçük başı akıl azlığına, büyük başı zekiliğe, uzun dili budalalığa işaret gösterir. Parmaklar, dişler, burun, dil, dudaklar, tırnaklar, kulaklar, benler, saçlar, hatta tüyler, renk, şekil, kalınlık ve incelik bakımından anlamlandırılır. Kıya-fetnamelere göre güzellik öğesi sayıl

İtalyanca örnek cümleler

• Aki aspetta mi a Ankara. Ali beni Ankara’da bekliyor. • İo aspetto ti a Roma. Seni Roma’da bekliyorum. • İo Aspetto ti alla banca. Seni bankada bekliyorum. [la banca] • Perche vai a Ankara? Niçin Ankara’ya gidiyorsun? • Perche io abito a Ankara. Çünkü Ankara’da ikamet ediyorum. • Dove abiti? Nerede ikamet ediyorsun? • İo abito a İzmit. İzmit’te ikamet ediyorum. • Dove aspetti mi? Beni nerede bekliyorsun? • Aspetta ti alla fermata. Seni durakta bekliyorum. [la fermata] • Aspetto ti a Ankara oggi. Bugün seni Ankara’da bekliyorum. • Aspetto ti a Ankara domani. • Aspetto ti a Ankara stasera. • Aspetto ti a Ankara alle sei. • Aspetto ti a Ankara mercoledi. Çarşamba günü seni Ank. bekli. • İo non sono qua. (burada değilim.) • İo sono qua. (buradayım) • Aki aspetta mi a Ankara. Ali beni Ankara’da bekliyor. • İo aspetto ti a Roma. Seni Roma’da bekliyorum. • İo Aspetto ti alla banca. Seni bankada bekliyorum. [la banca] • Perche vai a Ankara? Niçin Ankara’ya gidiyorsun? • P